Birçoğumuz artık günleri saymamaya başladık değil mi? Bu karantinada neler özledik, neleri fark ettik? Güzel anne Akasya Asıltürkmen’e kızı Pera ile birlikte bu süreci nasıl geçirdiğini sorduk…

Karantinada kaçıncı gün?
Bilmiyorum, saymıyorum. Saymadığımda daha çabuk geçtiğine inanıyorum.
En çok ne yapmayı özledin?
Sahnede olmayı tabii ki. Umarım tiyatrolar bu günlerin ardından hayatta kalabilir.
Karantina günleri sana neyi fark ettirdi?
Yaşadığım her gün ve yaptığım en basit eylemler için bile şükretmem gerektiğini. Özgürlüğün nasıl muhteşem bir şey olduğunu. Ve en önemlisi dokunmanın bir ihtiyaç olduğunu…
Bu süreç bana ne mi öğretti? Yaşadığım her gün ve yaptığım en basit eylemler için bile şükretmem gerektiğini. Özgürlüğün nasıl muhteşem bir şey olduğunu. Ve en önemlisi dokunmanın bir ihtiyaç olduğunu…
Anne olarak evde bir günün özetini bizimle paylaşır mısın?
Benim çocuk odaklı bir hayatım yoktu. Hayatımdaki en önemli insan olmasına rağmen işlerimi ve ailenin ekonomisini yönetmek için onu emanet ettiğim birkaç güvenli alan vardı. Okulu, anneannesi, babaannesi gibi. Şimdi tamamen ona odaklı yaşıyorum. Sabah kahvaltı, günde iki defa online ders, oyunlar, yemekler, uyku saatleri derken bir gün geçip gidiyor. Fena değilmiş…
Kitap önerin…
Hasan Arslan’ın yeni kitabı ‘Bedenle Konuşan Zihin’i öneririm. Aslında beden-zihin ilişkisini yakından gözlemlersek aradaki bağlantıyı ne kadar boşladığımızı hayretle fark edebiliriz. Psikolog Hasan Arslan yeniden kurulabilecek bu iletişimin yollarını uygulamalı olarak anlatıyor kitabında.
Film önerin…
Kayıp Balık Nemo’yu defalarca izleyebilirim. Pera olmadan da izlerdim. Film önerim ise biraz enteresan gelebilir ama Hair müzikali olacak. İzlemeyen kaldıysa mutlaka görmeli.
Evde kaldığın günler için favori yemeklerin nedir?
Karbonhidrat insanı mutlu ediyor. Onun da yavaş olanını tercih edebiliriz. Makarnanın her çeşidi diyorum. Ve tabii bol tuzlu çekirdek!