ANA SAYFARÖPORTAJGerçekleri konuşmaktan korkmayalım!..

Gerçekleri konuşmaktan korkmayalım!..

YAYIN TARİHİ

Çocuklara pembe gözlüklerle değil, açık bir zihinle bakmayı öneren yazar Tuğçe Tatari ile çocuklar, kitaplar ve annelik üzerine…  Mültecilik, eşitlik, iklim krizi gibi zor konuları cesaretle çocuk kitaplarına taşıyan Tatari, bu serüvenin nasıl başladığını, anneliğin yazarlığına etkisini ve daha fazlasını bizlerle paylaştı…

Modern ebeveynliğin en büyük sınavlarından biri, çocukları korumakla onları hayata hazırlamak arasındaki dengeyi kurabilmek. Tuğçe Tatari, yeni çocuk kitapları serisinde işte tam da bu hassas çizgide yürüyerek, çocukları gerçek dünya ile yumuşak ama cesur bir şekilde tanıştırıyor. Aynı zamanda anne babalara da, çocuklarıyla birlikte düşünmeye ve dönüşmeye alan açıyor. Gazeteci ve yazar kimliğiyle tanıdığımız Tatari, çocuk edebiyatına attığı adımla sadece çocuklara değil, ebeveynlere de dokunan, düşündüren, hatta dönüştüren bir yolculuk başlatıyor. Masallarla değil, hayatın içinden gerçeklerle büyüyen çocuklar için yazıyor. Biz de Pretty Mother Magazine olarak bu cesur ve duyarlı kalemi yakından tanımak istedik. Annelikten yazarlığa, hayallerden gerçeklere uzanan samimi bir sohbet gerçekleştirdik…

Daha çok gazeteci ve yazar kimliğinizle tanınırken, çocuk edebiyatına yönelme süreciniz nasıl gelişti? Oğlunuza anlatmak istediklerinizin bir kitap serisine dönüşeceğini önceden tahmin etmiş miydiniz?

Açıkçası çocuk kitapları alanında bir çalışma yapacağım asla aklıma gelmezdi. Benim bu serüvenim oğluma onu aydınlık bir zihinle büyütmeme yardımcı olacak kitaplar okuma çabamla başladı. Bu çaba içerisinde yabancı yayınlarda beni çok etkileyen çocuk kitaplarıyla karşılaştım. ‘Çocukları yaşamın gerçeklerinden haberdar ederek büyütme’ ekolünden annelik yapmaya çalışan biriyim. Bu iki unsuru birleştirerek önce kendi çocuğuma sonra da benim gibi dertleri olan annelerin çocukları için ‘neden olmasın’ diyerek girdim bu alana.

Bu seride ele aldığınız konular oldukça derin ve günümüz dünyasının büyük meseleleri. Biz büyükler bile hala kabullenemediğimiz, anlam veremediğimiz şeyler yaşıyor ve şaşırıyoruz. Küçük yaştaki çocuklara bu konuları anlatırken nasıl bir dil ve anlatım yöntemi benimsediniz?

Bu konularda yazmadan önce hem anneliğim acısından hem de çocuklara yazacak olduğum için terapi, aynı zamanda küçük yaşla çalışan uzmanlardan da destek aldım. Çocuklara tüm gerçekleri olanca yalınlığıyla vermemiz gerektiğini sadece korku, endişe ve suçluluk duygusunu destekleyici vurgulardan ve sözcüklerden uzak durmamız gerektiğini öğrendim.

Kitaplarınız sadece çocuklara değil, aynı zamanda ebeveynlere de hitap ediyor. Çocuklarla beraber okuyan ebeveynler için vermek istediğiniz en önemli mesaj nedir?

Çocuk kitaplarının en etkili yanı da bu. Okuma öncesi zamanda ve erken okuma döneminde çocuklar kitapları ebeveynlerle beraber okuyor. Bu da bize bir taşla iki kuş vurma fırsatı yakalatıyor. Çocukların temel bakış açıları ve alışkanlıkları ailede belirleniyor. O yüzden aileler çok önemli. Kadın erkek eşitliğinden tutun da fırsat eşitsizliğine kadar bu kitapları okurken kendini eleştiren, bazı hatalarını, bakış açılarındaki eksiklikleri görenler, fark edenler olursa ve özellikle de çocuğunun yanında ağzından çıkan sözleri düşünerek seçmeye başlarsa hedefe ulaşmışım demektir.

Günümüz çocuk edebiyatında genellikle masalsı, hayal gücünü besleyen hikâyeler ön planda. Siz ise gerçek dünya meselelerine odaklanıyorsunuz. Bu tercihinizin çocuklar üzerinde nasıl bir etkisi olmasını bekliyorsunuz?

Çocuklara akılsız birer canlı muamelesi yapmak, onlardan gerçekleri saklamak, aman üzülmesin diye gerçekleri masalsı unsurlarla değiştirmek çok geride kalmış bir yaklaşım. Çağımıza uygun çocuk yetiştiriyorsak şayet, bir sevdiğimiz öldüğünde çocuğumuza bunu söylüyor, anlayabileceği şekilde durumu açıklıyor, üzülmesini paylaşıyor, acımızı ailecek beraber atlatıyoruz. Bu örnek yeteri kadar olması gereken yaklaşımı özetliyor bence.

Anne olmak, yazarlık sürecinize nasıl bir katkı sağladı? Annelik, kaleme aldığınız konulara yaklaşımınızı etkiliyor belli ki… Nasıl şekillendirdiğini bizimle paylaşmak ister misiniz?

Artık çok daha endişeli, çok daha geleceğe dair sorumlu hissediyorum kendimi. Çocuklarımızın hak ettiği özgürlüklerde yaşaması için kalemin müsaade ettiği tüm çabayı harcamaya hazırım aslında. Bugün çocuk kitabı olur yarın çocuk oyunları olur, olasılıklar bol. Yetişkinlere yazmaya da devam ediyorum bu arada.

“Çocuklara gerçeklerİ anlatmak onları korkutmaz, doğru bİr dİlle anlatılmadığında korkarız.”

Kitaplarınızda mültecilik, kadın-erkek eşitliği, iklim krizi gibi toplumsal sorunları ele alıyorsunuz. Sizce çocuklar bu konular hakkında ne kadar bilinçli? Çocukların dünyaya dair farkındalığını artırmak neden önemli?

Çocuklar meseleler hakkında aileleri ne kadar bilinçliyse o kadar bilinçli. Yanlarında düşmanca bir bakış açısına maruz kalarak büyüyorlarsa, tüm farklılıklara düşman birer birey olmaya aday oluyorlar. Bizim amacımız gelecek nesillerin kendilerinden farklı olana da makul baktığı insanlar olmaları. Dünyanın daha yaşanır bir hale gelmesi için çocukların ileride nasıl insanlar olacağı önemli.

Bu kitapları okuyan çocuklardan ya da ebeveynlerden aldığınız geri dönüşler nasıl? Onların yorumları size nasıl hissettirdi?

Genellikle annelerden teşekkürler alıyorum. Çünkü zor konuları çocuklara anlatmak bir meseledir ve bu konularda size yardım edebilecek en iyi aracı kitaplardır. Çocuklar ise; çevrelerinde kitaplarda bahsedilen özelliklere sahip insanlarla karşılaştıklarına dair kişisel deneyimlerini paylaşıyorlar.

Bu kitap serisiyle başlayan çocuk edebiyatı yolculuğunuz devam edecek mi? Gelecekte çocuklar için yeni projeler üretmeyi düşünüyor musunuz?

Türkiye bu alanda çok tutucu. Çocuklara gerçek olayları net bir şekilde anlatılmasına alışık değil. Bu seriyi çıkartmak, ete kemiğe büründürmek de çok zor oldu. Şayet bu konuda cesaretlenecek yayın evleri ve yazarlar artarsa ortaya çok daha zengin zihinli çocuklar çıkacaktır. Bu hamle birilerini cesaretlendirirse ne mutlu bana. Benden de devam etmem istenirse elbette edeceğim.

“ÇocuğuNun yanında kullandığı kelİmelerİ düşünerek seçmeye başlayan her ebeveyn İçİn bu kİtaplar amacına ulaşmış demektİr.”

6 yaşında bir oğlunuz var. Kitaplarla arası nasıl, okumayı seviyor mu? Güzel bir ilişkisi varsa, nasıl bir yol izlediğinizi, çocuklarına kitapları sevdiremeyen ebeveynlere yol göstermek adına paylaşmak ister misiniz? Oğlunuzla birlikte gerçekleştirdiğiniz kitap okuma ritüelleriniz var mıdır?

Ben doğduğundan beri oğlumla kitap okuyan biriyim. Kitapların kutsal muamele gördüğü bir ortamda büyüyor. Bu yaşlara gelene kadar kendisi de kitap okumakla alakalı çok motiveydi. Fakat şimdi ilk okul 1. Sınıf ve okuma yazma öğrenme sürecinde bir tepkisi oluştu kitap okumaya karşı. Kitap okuma saatlerimizi ders çalışma saati gibi algılamaya başladı. Bu durumu desteklememek için bu süreyi onu rahat bırakarak, baskı uygulamayarak geçiriyorum. Ve ben yanında kendi kitaplarımı okumaya devam ediyorum

Ve son olarak, anne olmak… Tuğçe Tatari’yi ‘çocuğunuzdan önce ve çocuğunuzdan sonra’ diye birkaç cümle ile anlatmanızı istesek, nasıl anlatırdınız? Annelik; kendinize, hayata, insanlara, dünyaya bakışınızı nasıl etkiledi?

Annelik beni çok daha korumacı, çok daha içe dönük, çok daha tehlike sinyallerini kolay veren birine dönüştürdü. Zor koşulları olan bir ülkede yaşıyoruz. Burada çocuk yetiştirmek de çocuk sahibi olmak da çok zor. Bu zorlukların içinden etrafa saygılı, kimsenin çocuğunun başına bela olmayan, insana, hayata ve tüm canlılara saygısı olan bir birey çıkartabilmektir tek hedefim. Yoksa Cem büyüsün şu mesleği yapsın, beni şöyle gururlandırsın gibi hedeflerim hayallerim hiç yok.

“Hedefİm; mesleğİyle değİl, saygısıyla gurur duyacağım bİr İnsan yetİştİrmek.”

spot_imgspot_imgspot_img

SON YAZILAR

Mutlu sabahlar

Hamileyken de sabahları mutlu ve zinde uyanmak elinizde. İyi ve sağlıklı uykular için yapmanız...

Bir gece

Fransız çocuk kitapları yazarı ve illüstratörü Grégoire Solotareff’in  Bir Gece isimli öykü kitabı raflardaki...

Dışarıda hayat var!

Havalar ısındı ve miniklerinizle bol bol güzel havanın keyfini çıkarma zamanı. Bu zamanlarda ebeveynler...

23 Nisan Çocuk Tiyatrosu

Devlet Tiyatroları iş birliğiyle 23 ve 27 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek olan “Migros 23 Nisan...

KAÇIRMAYIN

DİĞER YAZILAR...

Miniğiniz ek gıdaya geçiyor

Ebeveynler için en çok soru sordukları dönemlerden biri ek gıdaya geçiş dönemi. Bu konuda...

“Amacımız özel gereksinimi olan her yaştan insana yardımcı olabilmek.”

Özel gereksinime sahip her yaştan insana yardımcı olmak için TSÇV çatısı altında yola çıkan...

Insta Anne; Nurdan Tol

Sosyal medyada çok görebileceğiniz annelerden değil. Kendi gibi, doğal, sempatik, içten… Kamera arkasında nasılsa...