ANA SAYFARÖPORTAJHayatıma güzellik kattı!

Hayatıma güzellik kattı!

YAYIN TARİHİ

‘Ömer’den sonra hayatım çok güzelleşti’ diyen genç ve güzel anne Gökçe Akyıldız, oğlu Ömer ile geçen hareketli günlerini bizlerle paylaştı…

Röportaj: Nalan Elmas Özbek Fotoğraflar: Studio Sponeck

Pozitif, naif, güzel bakan, içinizi ısıtan insanlar vardır ya, kendinizi ilk gördüğünüz andan itibaren yakın hissettiğiniz, sanki uzun süredir tanışıyormuş hissi veren… İşte öyle sıcacık bir anne&oğul, Gökçe ve Ömer…

Ömer’in bana her gün yeni bir şey öğrettiği kesin, olgunlaşmamın en büyük nedeni, bu yüzden erken anne olduğum için kendimi şanslı hissediyorum” diyor Gökçe, genç anne olmanın ona kattıklarını sorduğumuzda. Ve ekliyor; “Kalbinin en derinliklerinde hissettiğin, dünya yaşamına anlam katabilecek en kıymetli emanete sahip olabilmek annelik…”

Oğluna aşık, genç anne, güzel oyuncu ve güzel bir anne ile olan sıcacık bir sohbet var aşağıda…

Keyifli okumalar… 

Onunla beraber büyümek ve yol almak aşırı keyifli onunla büyüyor olabilmek çok eğlenceli.

Gökçe Akyıldız

Gökçe, Ömer sürpriz bir bebek miydi? Yoksa artık anne olmanın zamanı geldi diye mi düşündün?

Ömer çok çok sürpriz bir bebekti. Anne olmaya asla hazır olmadığımı düşündüğüm bir anda öğrendim hamileliğimi. Bu nedenle uzun süre kaygılarım oldu, ona yeterli bir anne olup olamayacağımdan korktum aslında. Hamilelik dönemimde de bu devam etti… Annelik duygusunu da bu kaygılarımdan dolayı çok yoğun hissettiğimi söyleyemem. Ancak her şey Ömer’in dünyaya gözlerini açmasıyla tamamen değişti…

Tüm kaygılar bitti, anaç duygularımın hepsi dışarı çıktı o andan sonra. Hep anneymişim gibi hissediyorum ve her gün böyle bir mucizeye sahip olduğum için şükrediyorum. Bir daha onsuz bir hayatım olmaması için sonsuz dua içindeyim…

Bir gün bebeğim olursa erkek olsun diye hayaller kurardım. Doktor kontrolünde erkek beklediğimi öğrendiğim an, hayatımda unutamayacağım en özel anlardan biri…

Gökçe Akyıldız

Genç bir annesin. Genç anne olmanın avantajları neler?

Aslında annelik çok büyük sabır, şefkat, fedakarlık ve en önemlisi enerji meselesi. Yardımsız tek başıma büyütmeye çalışıyorum Ömer’i. Genç olduğum için şanslıyım çünkü tüm gün peşinden koşturabiliyorum. Uyudu mu, sıkıldı mı, yedi mi, eğlendi mi tüm gün inanılmaz bir koşturmadayız. Onunla beraber büyümek ve yol almak aşırı keyifli, onunla büyüyor olabilmek çok eğlenceli. Bana her gün yeni bir şey öğrettiği kesin, olgunlaşmamın en büyük nedeni, bu yüzden erken anne olduğum için kendimi şanslı hissediyorum.

Nasıl bir hamilelik geçirdin? Aşermelerin, mide bulantıların oldu mu?

Hamileliğim çok zor geçti. Devam eden bir projenin içinde sürekli sette olmak ve bu zor süreçleri set ortamında atlatmaya çalışmak gerçekten çok zordu. Çok uzun süre çalıştım, proje bittikten bir kaç hafta sonra doğuma gittim ve bu özel anlarımın tadını çok çıkaramadım diyebilirim. Aşermelerim az da olsa oldu, mide bulantım hiç olmadı. Çok mızmızlanmadığım, her anımı hareket içinde geçirdiğim bir hamilelikti…

Kalbinin en derinliklerinde hissettiğin, dünya yaşamına anlam katabilecek en kıymetli emanete sahip olabilmek annelik… 

Erkek çocuğun olacağını öğrendiğinde neler hissettin?

Küçüklüğümden bu yana bir gün bebeğim olursa erkek olsun diye hep hayaller kurardım. Doktor kontrolünde bir erkek bebek beklediğimi öğrendiğim an inanılmaz heyecanlandım, hayatımda unutamayacağım en özel anılardan biri.

Doğum nasıl gerçekleşti, normal mi sezaryen mi? Yaşadığın deneyimden de yola çıkarak annelere önerin ne olur bu konuda?

Doğum süreci 22 saatlik uzun bir deneyimdi. Doğum başlamamasına rağmen sağlık sorunlarımdan dolayı hastaneye yatışım gerçekleşti ve normal doğum yapabilmek için çok uzun saatler suni sancı çektim. Sonrasında bebeğin kalp atışlarında sorun olduğunu görünce doktorumuz sezaryen doğum yapmam gerektiğini söyledi. Bebeğimize kavuştum, bir kaç güne de ayaklandım. Sonrasında herhangi bir tıbbi sorun yaşamadım, artık ameliyat sistemleri o kadar yeni ve sorunsuz ki kendimi gereksiz zorladığımı düşünüyorum. Önemli olanın bebeğime sağlıkla kavuştuğum o an olduğunu doğumdan sonra öğrendim. Annelere en büyük önerim kendilerini ve bebeklerini bazı zorlamalar için bu kadar yıpratmamaları. Bebekler zaten ne zaman, ne şekilde ve ne vakit geleceğini tamamen kendisi belirliyor.

Emzirdin mi?

Evet, Ömeri’i 8. ayına kadar  emzirdim. 

Anne olduktan sonra hayatının tamamen farklı ilerlediğini söyleyebilir miyiz? Setlere ara verdin. Ömer’den önce ve Ömer’den sonra Gökçe diye nasıl anlatırsın kendini?

Öncelikle hayatım, hayatımız kesinlikle çok çok güzelleşti…

Ömer’in ilk zamanlarında onunla olmak istedim. Ve Kırgın Çiçekler’den sonra güzel bir projeyle tekrar seyirciyle buluşmak için seçici davranmaya çalışıyordum. O yüzden oldu bu ara. Ömer’den sonra nasıl bir Gökçe dersek, daha sabırlı, anlayışlı, sakin bir birey olduğumu söyleyebilirim. 

Instagram takipçilerimle sevgimiz tamamen karşılıklı. Sosyal medyadaki ailemi çok seviyorum ve her an yanımda olduklarını hissediyorum…

Küçük yaşlardan bu yana setlerdesin. Kırgın Çiçekler dizisi ile de ciddi bir hayran kitlen oluştu. Instagram’da ciddi bir takipçi sayısı var. Bu kadar sevilmeyi bekliyor muydun? Bu kendini nasıl hissettiriyor?

İnsanların beni ben olduğum için, doğal olduğum için sevdiklerini biliyorum. 

Çok fazla aktif olmasam da her geçen gün yükselen bir kitlem olduğunu görüyorum, bu inanılmaz bir duygu. Sizi uzaklarda da seven birileri olduğunu bilmek hep bir umut içeriyor. Sevgimiz tamamen karşılıklı, bende sosyal ailemi çok sevdiğimi ve hep yanımda olduklarını her an hissettiğimi buradan da duyurmak isterim…

Ödüllere koştuğum her gün, daha fazla şey öğrendiğim projelerde yer almak istiyorum…

Oyunculuk ile ilgili hedeflerin neler?

Ödüllere koştuğum her gün daha fazla bir şey öğrendiğim projelerde yer almak istiyorum…

Nasıl bir çocuk Ömer, sakin, hareketli, uykusuz, sinirli?

Oldukça hareketli, neşeli, enerjik bir o kadar da duygusal bir bebek. Genelde yenilikleri seviyor. Hop sıkıldık parka, sıkıldık gezmeye modundayız… Dans etmeyi çok seviyor, piyanoya karşı ilgisi olduğunu söyleyebilirim. Çiftlik hayvanlarını çok seviyor, en çok da atları, elinde sürekli atıyla geziyoruz…

Kendi çocukluk döneminle kıyasladığında şimdiki çocukların şanslı ve şanssız olduğu durumlar sana göre nelerdir?

Git gide eğitim düzeyi arttığı için daha fazla eğitimli ebeveynler tarafından yetiştiriliyorlar, bu çok güzel.

Ancak şanssız oldukları taraflar yok değil. Bizim dönemimizde büyümek daha basitti. Mahalle arkadaşlıkları vardı, tüm gün kaygısızca oynardık. Çok uslu bir çocukluk geçirdiğimi düşünüyorum, annemi çok üzmezdim, kendi kendime sürekli evcilik oynar ödevlerimi sessizce yapardım. Ancak şuan mevcut sistemde Ömer’i büyütürken bazen yenilik bulmakta zorlanıyorum. Şimdi arkadaş edinebilmek, kendi yaş gruplarıyla oyunlar kurabilmek çok zor.

Sürekli oyun gruplarını takip edip ona daha eğlenceli ve öğretici alan oluşturmaya çalışıyorum. Sokakta oynamanın ne demek olduğunu, masallarla uyumayı, sakin ve huzurlu aile içi oynanan neşeli oyunları tadamıyor olmaları çok üzücü. Çünkü günümüzde hemen her çocuğun elinde akıllı telefon ya da tabletler var. Oyunlarını, masallarını, tüm zamanlarını bu cihazlarda geçiyorlar, Organik besinler artık çok az, git gide sanayileşen bir toplumda daha fazla atık ve hava kirliliği olan çevrede yetişiyorlar. Yeşillik azalıyor. Mahalle kültürünün bitmesinden, insanlara güvenin azalmasından ve bu oyunların yerini teknolojik oyunların almasından kaynaklı olarak mahalle oyunları oynamıyorlar.

Ömer’den sonra, daha sabırlı, anlayışlı, sakin bir birey olduğumu söyleyebilirim. 

Nasıl bir annesin? Kuralcı, rahat…

Asla kuralcı değilim, zaten denesem de başarılı olamadım:) Genelde Ömer nasıl mutlu ve iyi hissediyorsa o şekilde davranmaya gayret ediyorum. 

Annem ve babamın bu hayatta bana bırakabileceği en anlamlı hediye kardeşlerim…

Bildiğim kadarıyla 4 kardeşsiniz. Ben de öyleyim ve 4 kardeş demek eğlence demek bence. Sen çok kardeş olma konusunda ne düşünüyorsun?

Annem ve babamın bu hayatta bana bırakabileceği en anlamlı hediye kardeşlerim… Aramızdaki bağ o kadar farklı ki, bazen özel olduğumuzu düşünüyorum. Onlarla vakit geçirmek benim için inanılmaz keyifli. Bu duygu Ömer için de geçerli olsun çok isterim. Belki çok ileride neden olmasın! 

Hayatın yoğunluğunda daha sağlıklı bir birey olabilmemiz için bazen şarj etmemiz gerekir kendimizi. Anne olanlar çok iyi bilirler. Kendin için neler yapıyorsun, kaçış durakların var mıdır?

Biraz spor yapmak bana iyi geliyor. Aynı kilomda kalmayı tercih ediyorum, böylece kendimi sağlıklı ve hazır hissetmemi sağlıyor. Öyle kaçış duraklarım olmadı Ömer’den sonra. Kendimi Ömer dışında çok tutmadım, çünkü bir işe başladığımda çok uzun saatler çalışacağımı biliyorum, bu yüzden ne kadar vakit geçirirsek birlikte, o kadar avantajlı hissediyorum kendimi. Kendisi en özel arkadaşım…

Son olarak anneliği birkaç cümle ile anlatabilir misin dersem nasıl anlatırsın?

Yaşadığım duygunun tarifi anlatabilecek kadar sıradan değil… 

Kalbinin en derinliklerinde hissettiğin, dünya yaşamına anlam katabilecek en kıymetli emanete sahip olabilmek annelik… 

spot_img

SON YAZILAR

Pınar Deniz ve L’Oreal Paris Elseve bir arada…

Son dönemlerdeki başarısıyla adından sıkça söz ettiren Pınar Deniz, L'Oréal Paris Elseve'in Hydra ...

Ayrılık kaygısı yaşayabilir!

Okullar açıldı. Bugünü ayrılık kaygısı içinde zor geçirecek birçok çocuk var. Ayrılık kaygısı özellikle...

Moana’dan yeni macera

Moana ve Maui, yepyeni bir serüven için beyazperdeye geri geliyor. Türkçe dublajlı yeni fragmanı...

Sepette iyilik var

Trendyol, yeni eğitim-öğretim yılının başlangıcında, çocukların ve gençlerin geleceğine destek olmak isteyen herkesi 'Sepette...

KAÇIRMAYIN

DİĞER YAZILAR...

Miniğiniz ek gıdaya geçiyor

Ebeveynler için en çok soru sordukları dönemlerden biri ek gıdaya geçiş dönemi. Bu konuda...

“Amacımız özel gereksinimi olan her yaştan insana yardımcı olabilmek.”

Özel gereksinime sahip her yaştan insana yardımcı olmak için TSÇV çatısı altında yola çıkan...

Insta Anne; Nurdan Tol

Sosyal medyada çok görebileceğiniz annelerden değil. Kendi gibi, doğal, sempatik, içten… Kamera arkasında nasılsa...