Usta sanatçı Can Göknil yazıp resimlediği bu öyküsünde, bir çocuğun çevresinde ve bugününde olan bitene, hayatına, ailesine dair sorularına eşlik ederken, sanatın yaşamdaki iyileştirici ve destekleyici gücüne dikkat çekiyor.
Genç okurlar bu kitapla kahramanımız Abide’nin evinde, mahallesinde, okulunda ona eşlik ediyor. Bir yandan da sınıflarında Tülay Öğretmen’le gerçekleştirdikleri sanat etkinliğiyle, dünya sanat tarihinden altı büyük ressamla tanışıyor.
Dedem bize taşındı. Ta Almanya’dan. Babam da ona bir sandık yaptı. Hatıraları saklama sandığıymış. Parlak kulpları var. İçi mis kokuyor. Kayın ağacındanmış. Dedem çok beğendi sandığını. Sağına soluna dokundukça yüzü gülüyor. Beni çağırdı, ‘Gel kızım, valizleri açalım,’ dedi. ‘Ninenden kalanları ‘hatıraları saklama sandığımıza’ yerleştirelim.’ İkimiz de öyle heyecanlıydık ki…
“Bence annem en çok babamı seviyor. Çayı kendisi demlediğinde, babama vermeden önce azıcığını içiveriyor. ‘Babanın çayı güzel olmuş mu diye tadına baktım,’ diyor. Babam işten eve dönünce sarılıp öpüyor. ‘Sevgilim gelmiş,’ diyor. Gerçi annem babama yıllar önce âşık olmuş ama yine ben evin en kıymetlisiyim. En küçüğüyüm de ondan.
Gün içinde annemle beraberim. Artık evden çalışıyor. Pandemide hasta olmayalım diye öyle çok uğraşıyor ki. Eve giren her şeyi siliyor, alkolle dezenfekte ediyor. Ödevlerime de yardım ediyor. Öyle tatlı ki benim annem…“
Yazan ve Resimleyen: Can Göknil Tür: Öykü Yaş aralığı: 7, 8, 9 +
Can Çocuk