İşte 10 yöntem!
“Ya büyükanneme, büyükbabama bir şey olursa!”, “Bana bir şey olmasa da ama ya anneme, babama taşıyıp da benden onlara bulaşırsa!”… Koronavirüsün çocuk dünyasında yarattığı korku bambaşka! Koronavirüse yönelik bilgi kirliliğinin yol açtığı kaygı, virüsün kendisi gibi çok hızlı yayılım gösterirken, çocuklar da panik ortamından fazlasıyla olumsuz etkileniyor. Peki, çocukları bir yandan koronavirüse karşı gerekli önlemleri almaları için doğru bilgilendirirken, aynı zamanda aşırı korkuya kapılmalarını önlemek için nasıl yaklaşmalıyız? Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Evren Tufan, koronavirüsün ‘kendilerine ve sevdiklerine zarar gelebileceği’ korkusuyla çocuklarda ciddi psikolojik sorunlara yol açabileceğini belirterek; çocuklara en doğru anlatım yollarını adım adım anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
1-Önce siz sakin olun ve güven verici yaklaşın
Çocuklarınıza yardımcı olabilmeniz kendi beden ve ruh sağlığınızla çok yakından ilişkili. Onlar, sizi, sandığınızdan çok daha yakından gözlüyor ve anlam çıkarmaya çalışıyor. Dolayısıyla sizin haberlere ve görüntülere verdiğiniz tepkiler onları doğrudan etkileyeceğinden, soğukkanlı davranmanız ve verdiğiniz tepkilerde kontrollü olmanız onları rahatlatacaktır.
2-Felaket senaryolarından bahsetmeyin
Çocuğunuza koronavirüsle ilgili sosyal medya ve bu konuda her ‘konuşanın’ söylediklerinin doğru olmayabileceğini belirtin. Güvenilir bilgi kaynaklarını belirleyin ve onunla sadece emin olduğunuz bilgileri paylaşın. Çocuğunuzun yanında dramatik haberlerden ve felaket senaryolarından bahsetmeyin. Kendinizi koronavirüsle ve salgınla ilgili her gelişmeyi sürekli takip etmek zorunda hissetmeyin. Bu hem sizin, hem de çocuğunuzun kaygısını artıracaktır.
3-Genelden özele doğru anlatın
Sadece koronavirüs değil, virüslerin genel zararları ve genel salgınları da içine katarak çocuklarınızla konuşun. Hastalıkla ilgili neler bildiklerini sorun ve onların öğrenmek istediklerine cevap verin. Çok küçük çocuklarda ayrıntılı bilgi vermek onları rahatlatmak yerine yeni korkuların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Bu nedenle ayrıntıya girmek yerine uygun hijyen önlemleri hakkında bilgi vermek yeterli olabilir.
4-Rahat hissettiği ortamda konuşun
Konuşmayı güvenli bir ortamda, çocuğunuzun rahatça kendisini ifade edebileceği, kitap okuma, resim yapma ve benzeri etkinlikler sırasında gerçekleştirebilirsiniz. Endişelerini küçümsemeyin veya görmezden gelmeyin. Bu duyguları yaşamanın olağan olduğunu ve ne zaman isterlerse bu konu hakkında konuşabileceğinizi belirtin.
5-Yaş ve gelişim düzeyine uygun, dürüst cevaplar verin
Çocuklarınıza yaşları ve gelişim düzeylerine uygun bir dil kullanarak bilgi verin; tepkilerini ve kaygı düzeylerini değerlendirin. Cevaplayamadığınız sorularda tahmin yürütmeyin ve yalan söylemeyin. Bunun yerine beraber bilgi edineceğinizi söyleyin. İnternetteki her bilginin doğru olmayabileceğini ve uzmanlara güvenmenin en iyi yöntem olduğunu belirtin.
6-Korunmanın mümkün olduğunu anlatın
Koronavirüs çocuklar, ergenler ve genç yetişkinlerde hafif seyredebilir; çabuk yayılabilse de herkes hijyen kurallarına dikkat ettiğinde korunmanın mümkün olduğunu, büyükanne ve büyükbabasına da zarar gelmeyeceğini, güvende olacaklarını belirtebilirsiniz.
Günde en az bir kaç kez, en az 20 saniye süresince ellerini yıkamasını öğretin!
7-Bu önlemlerin koruduğunu öğretin
Hijyen ve sağlığı koruma yöntemleri ile ilgili bilgi verin. Günde en az bir kaç kez, en az 20 saniye süresince ellerini yıkamasını öğretin. Ellerini yıkarken şarkı söylemek bu aktiviteyi eğlenceli hale getirebilir. Öksürük ve hapşırıkları dirsekle kapatmak, öksürük ve hapşırığı olan insanlara fazla yaklaşmamak, sağlıklı beslenmek, düzenli uyumak, hareketsiz kalmamaya çalışmak, başkasının çatal, su bardağı, havlu gibi eşyalarını kullanmamak; bunun da hem kendisini hem çevresindekileri güvende tutmak için yeterli olacağını anlatabilirsiniz.
8-Öfke ve ayrımcılığı önleyin
Salgınlar ve krizler sırasında diğer ülkeleri ve bu ülkelerden gelen kişileri suçlama eğilimi olabilir. Çocuklarda bu akran zorbalığını da tetikleyebilir. Çocuğunuza koronavirüsün çocuklar ve erişkinlerin dış görünüşü, ten rengi veya konuştukları dille ilişkisi olmadığını açıkça belirtin.
9-Sosyal bağların ve yardımlaşmanın önemini vurgulayın
Yaşadığımız salgını kontrol etme ve tedavi geliştirmekte görev alan gençler ve yetişkinlerle ilgili haberleri ve görüntüleri çocuğunuzla paylaşın. Bu görüntüler ve haberler yaşayabileceği çaresizlik ve kaygıyı azaltmada işe yarayacaktır.
10-Konuşma sonunda tepkisini gözlemleyin
Çocuğunuzla olan konuşmalarınız onun kaygı düzeyini artırmamalıdır. Ona bilgi verdikten sonra ve konuşmayı sonlandırırken çocuğunuzun kaygılı olup olmadığını değerlendirin ve kaygılıysa onu rahatlatacak bir kaç sözle konuşmayı sonlandırın.
Gerek kendi kaygı ve endişenizi, gerekse çocuğunuzun kaygı ve endişesini kontrol edemiyorsanız uzman yardımı almakta fayda var.